5 Aralık 2013 Perşembe

Köpeklerde Aşı Takvimi


      Karma Aşılar

      Karma aşılar DHPPI, DHPPI+L, DP, CPV/CV gibi değişik formlarda ve içeriklerde hazırlanmış olup, bugün ülkemizde veteriner hekimler tarafından kullanılmaktadır. Bu harfler, aşının köpeğinizi bağışık kıldığı hastalıkların baş harflerini göstermektedir. Bu hastalıklar özellikle küçük yaştaki yavrular için riskli olan hastalıklardır. Yavrunuzun sağlık durumuna göre bu aşılardan en uygun olanı veteriner hekiminiz tarafından uygulanacaktır.

      Bir hayvanın bir defada birkaç hastalığa karşı bağışık kılınması, genellikle uygulanan elverişli bir yöntemdir. İçinde birkaç hastalığa karşı bağışıklık oluşturacak maddeleri içeren aşılar bir tek doz halinde verildiklerinde, hepsine karşı arzulanan direnci oluşturacak bir tepki meydana getirirler. Karma aşılar, köpeğinizi Gençlik hastalığı (Distemper), Hepatit, Parainfluenza, Adenovirus tip 1 ve tip 2, Parvovirus, Coronavirus gibi viral ve Leptospırosis gibi bakteriyel hastalıklara karşı koruyacaktır. Bu hastalıklar yavru için ölümcül olabilir, fakat uygun bir aşı programı ile kolaylıkla engellenebilirler.

      Adından da anlaşılabileceği gibi karma aşı, aşağıda saydığımız hastalıklara karşı bağışıklık oluşturan maddeleri içermektedir. Hastalıklara karşı verilen bağışıklık sürelerinin yavrunun anneden aldığı maternal antikor seviyesine bağlı olarak değişiklikler gösterebileceği unutulmamalıdır. Bu nedenle karma aşı uygulamasına yavru 6-7 haftalık olduğunda başlanmalı, aşı 3-4 haftalık aralıklarla yavru 15-20 haftalık yaşa ulaşıncaya kadar tekrarlanmalıdır. Bu programla yavruların yaklaşık %95'inde güvenli bir bağışıklık oluşturulabilmektedir. Karma aşı yıllık olarak tekrar edilir.
      Köpek Gençlik Hastalığı (Distemper)

      Köpekler başta olmak üzere çoğu etçilleri etkileyen, hızlı bir gelişim devresi ve seyir seyreden, solunum sisteminde, sindirim sisteminde ve sinir sisteminde bozukluklar oluşturan çok bulaşıcı viral bir hastalıktır. Köpek viral hastalıkları arasında en yüksek ölüm oranına (kuduz hariç) sahip olanıdır. Hastalık genellikle 3-12 aylık köpeklerde görülür ve yüksek ateşle seyreder. Ancak 3-6 aylık genç hayvanlarda görülme olasılığı daha fazladır. Çok düşük bir olasılık da olsa 1 yaşın üzerindeki köpeklerde de görülebilir.

      Köpek Karaciğer Hastalığı (Enfeksiyöz Canine Hepatitis)

      Köpek Adenovirusu tip-1 tarafından oluşturulan, başta karaciğer olmak üzere sindirim sistemi, solunum sistemi ve sinir sistemini etkileyen, ateş, kanama ve pıhtılaşma bozuklukları ile karakterize, bulaşıcı ve ölümcül viral bir hastalıktır.

      Kanlı İshal Hastalığı (Parvoviral Enteritis)

      Köpeklerde hızlı gelişen, kusma, ishal, dışkıda kan görülmesi ve ani ölümle karakterize bulaşıcı ve öldürücü bir hastalıktır. Yavru köpeklerde (4-8 hafta) kalp kaslarındaki yangıya bağlı olarak kalp yetmezliklerine, gençlerde (2-12 ay) kanamalı mide-barsak rahatsızlıklarına neden olan bir hastalıktır.

      Leptospirosiz

      Hızlı bir şekilde gelişebildiği gibi kronik olarak da seyredebilen, bir çok memeli hayvan türünü etkileyen, hemoglobinuri (eritrositlerin parçalanmasına bağlı olarak idrarda kan görülmesi), kanlı ishal, sarılık ve böbrek bozukluğu oluşturan, bulaşıcı bakteriyel bir hastalıktır. Erken dönemde teşhis ve tedavi edilmezse köpekler için öldürücüdür.

      Parainfluenza (Kennel Cough)

      Bir çok köpeğin bir arada bulunduğu kapalı mahallerde ortaya çıkan ve farklı etkenler tarafından üst solunum yollarında enfeksiyona neden olan bir hastalıktır. Kendini kuru ve inatçı bir öksürükle belli eder.

      Kuduz Aşısı

      Kuduz; merkezi sinir sistemine saldıran, hızlı gelişim gösteren, bilinç kaybı, huzursuzluk, salya akıntısı, yutkunma güçlüğü ve çeşitli felçlerle karakterize, ölümle sonuçlanan viral bir hastalıktır. İnsan dahil olmak üzere tüm sıcakkanlı canlılarda görülebilir. Hastalık; kuduz bir hayvanın sağlıklıları ısırması ve salyasında bulunan kuduz virusunu ısırma sonucu meydana gelen açık yaraya nakletmesi ile bulaşır. Ancak virus salyaya zaman zaman geldiğinden dolayı her ısırılan hayvan kudurmaz. Bu nedenle her ısıran hayvana da kuduz gözüyle bakılmamalıdır. Kuduzun tedavisi yoktur ve aşılama tek engelleyici faktördür. Günümüzde kuduz hastalığı, etkili bir aşı programı ile büyük oranda kontrol altına alınmıştır.

      Yavru köpeklere ilk kuduz aşısı 3 aylık yaşta uygulanmalı ve her yıl periyodik olarak tekrar edilmelidir.

      Bronchicine Aşısı
      Bu aşı köpek boğmacası olarak adlandırılan Kennel cough hastalığına karşı yapılır. Kennel cough; her yaştaki köpeklerde görülebilen, üst solunum yollarında enfeksiyon oluşturan, kronik bir öksürükle karakterize, bakteriyel bulaşıcı bir hastalıktır. Hastalık etkeni Bordetalla bronchoceptica'dır. Hastalık yavru köpeklerde ölümcül olabilir. Daha yaşlı hayvanlarda ise kronik bronşitis şeklinde ortaya çıkar. Bu hastalığın hayvan hastahanelerindeki, köpek çiftliklerindeki ve barınaklardaki köpekler arasında hızla yayıldığı belirlenmiştir. Bu hastalığa karşı ilk aşılama yavru 6-8 haftalıkken yapılır. Bundan sonra yılda bir kez aşı yapılması yeterlidir.

      Corona Aşısı

      İştahsızlık, kanlı-mukuslu ishal, kusma ve beyindeki bozukluklardan kaynaklı depresyonla karakterize bulaşıcı bir hastalıktır. Ayrıca köpeğin, parvo virüse karşı olan direncinide düşürmektedir.

      Kist Aşısı

      Genellikle kist aşısı diye bilinen bu uygulama aslında bir antiparaziter ilaçlamadır. Bu uygulama iç parazitlerden (dahili parazitler) kaynaklanan enfestasyonların engellenmesine ve sağaltımına yöneliktir. Halkalı (tenya), kancalı parazitler ve şeritler bu iç parazitlere örnektir.

      Bu uygulama hayvan sağlığı açısından olduğu gibi insan sağlığı açısından da önemlidir. Bilindiği gibi köpekler tüy döken canlılardır. Dökülen tüylerin üzerine bulaşmış parazit yumurtaları, özellikle de echinococ yumurtaları, insan sağlığı açısından önemlidir. Bu parazit köpeklerin ince bağırsağında yaşar ve yumurtalarını dışkıyla dış ortama çıkarır. Bulaşma, parazite karşı aşılanmamış köpeklerin, tüylerine bulaşan yumurtaların veya enfekte hayvanın dışkısıyla kontamine olmuş yiyeceklerin (marul, maydanoz v.s), insanlar tarafından herhangi bir şekilde ağız yoluyla alınması sonucu olur. Echinococ yumurtalarının ağız yoluyla alınması sonucunda da insanlarda hidatik kist şekillenir. Kistler karaciğer, böbrek, kalp, pankreas, beyin ve göz gibi organlara yerleşir ve yerleştiği organlarda işlevsel bozukluklara neden olurlar. İlerlemiş olaylarda kistin patlaması ölüme neden olabilir.

      Bu türden problemlerin önlenebilmesi için köpekler parazitlere karşı düzenli olarak ilaçlanmalıdır. Kist aşısı, köpeğin yaşadığı ortam, dışarıya çıkıp çıkmaması, hastalığa yakalanma riski gibi faktörler göz önüne alınarak gerektiğinde 3, 4 veya 6 aylık aralıklarla tekrarlanır. Parazitin çok yoğun olduğu bölgelerde uygulama sıklığı daha da artırılabilir.

      Kist aşısının enjektable (iğne) formu yağlı bir eriyik olduğundan dolayı yakıcıdır. Bu nedenle yapıldığı yerde ağrı oluşabilir. İlacın kiloya göre uygulanması nedeniyle, 15-20 kg'ın üzerindeki köpeklerde uygulanacak olan ilaç miktarı da artacağından, yakıcı etkisi de doğal olarak daha fazla olacaktır. Böyle büyük ırklarda kist aşısının ağızdan verilen tablet formu tercih edilmelidir. Tablet formu ayrıca askaritlere ve kıl kurtlarına karşı da etkilidir. Tabletleri köpeğinize aç karnına (yemeklerden 3-4 saat sonra yada 1-2 saat önce) vermelisiniz. Tabletler , bir parça sevdiği bir yiyecek (peynir, köfte) içerisinde veya toz haline getirilip yiyeceklerine karıştırılarak verilebileceği gibi, doğrudan dilinin arkasına konularak da yutturulabilir. Kusmamasına dikkat etmelisiniz. Tabletleri yutturduktan sonra 1 saat içinde meydana gelecek kusmalar ilacın yeterli etki göstermesini engelleyecektir. Tablet yutmakta zorluk çıkaran 30 kg.'ın üzerindeki köpeklerde yapılacak ilaç miktarı iki enjektöre bölünmeli ve iki taraftan ayrı ayrı yapılmalıdır.

      Lyme Aşısı

      Hastalığın etkeni Borrelia burgdorferi türü bakteridir. (Spiroket) Lyme hastalığı insanlarada bulaşabilen bir hastalıktır. Etken Ixodes cinsi keneler aracılığı ile yayılır.Enfekte olmuş yani etkeni taşıyan ara konakçı kenelerin diğer bir hayvandan kan emişi sırasında bulaştırması ile taşınır. Direk olarak hayvandan hayvana geçiş söz konusu değildir.

      Tüm evcil hayvanlarda görülebilir ancak sıklıkla köpeklerde görülmektedir.Özellikle ateş ve eklemlerde ağrı şikayeti ile başlayan hastalık polyartritis ile kendini belli eder. Hastalık vücudun bir çok sisteminde etkin olmaktadır.Bu nedenle iştahsızlık, bitkinlik, kilo kaybı, depresyon ve lenfadenopati de görülebilen belirtiler arasındadır. Kenelerin köpeğin üzerinde kalma süresinin uzunluğu hastalık etkeninin bulaşma riskini aynı oranda artırır.

      Hastalıktan korunmak için kene mücadelesi şarttır. Bu amaçla antiparaziter damla, kene pire tasması kullanılabilir. Lyme hastalığından korunmak için en etkin yöntem tabi ki aşılamadır. İlk uygulamadan 2-3 hafta sonra uygulanan ikinci doz gerekli bağışıklığı sağlamak için yeterli olacaktır. Daha sonra yılda bir kez uygulanan tekrarlarla korunmanın idamesi sağlanmaktadır. 9 haftalıktan itibaren aşılamaya başlanılabilir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...